JIT (Just in
Time), TTM (Time to Market) gibi zamanın önemini vurgulayan kavramlara yeni bir
tane ekleyerek iş literatürüne katkıda bulunmak istiyorum: NOT yani “Never On Time”. Bu Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgesinde iş
hayatında geçerli. Örnekler ile daha
rahat anlatabilirim:
·
Sabah
sizi 7:00 gibi alırım dendiğinde anlayın ki, sabah 7:00 gibi hazır olmanıza
gerek yok. En erken 7:30, muhtemelen
08:00’e doğru gelecekler,
·
Toplantı
saatleri aynı şekilde. 9:00 civarı diye
teyidleşilen bir toplantı 10:00 sonrası, 11:00’a doğru başlayabilir,
·
Ofisten
10 dakika sonra çıkıyoruz dendiğinde, 1 saat’e kadar daha ofistesiniz anlamına gelir,
·
Ben
yukarıda yazdıklarımı çok test ettim ve genele uyarlıyabileceğime
inanıyorum. Bu bölgedeki iş hayatında
“kesin saat” konuşulmuyor. “Yaklaşık”
veya “civarı” olarak teyidleşiyorlar. 8
– 9 arası gibi,
·
Genelde
de verilen zaman diliminin bitiş saatine gecikmeli olarak riayet ediyorlar (8-9
randevusuna 9:30’da gelmek gibi),
·
Geç
kalırken arayıp geç kalacaklarını bildirme adetleri yok. Tıpkı geç kaldıkları için özür dilemeye gerek
görmedikleri gibi. Eğer geç kaldıklarını
hatırlatırsanız muhakkak bir bahane hazır (genelde trafik),
Ben NOT
kavramını keşfedene kadar çok zorluk çektim.
Genelde ben randevularım için tam saat veririm. O saatten 10-15 dakika önce hazır olmaya
çalışırım. Gecikme ihtimali olduğunda,
randevu saatinden önce karşımdakine haber veririm. Ve aynı davranışları karşımdakilerden
beklerim. İlk başlarda sizi sabah 7:00 –
07:30 gibi alırım dendiğinde, 06:50’de hazır olup bekliyordum. 07:50’de geldiklerinde 1 saat kadar beklemiş
oluyordum. NOT kavramını keşfettikten
sonra çok az beklemeye başladım.
Örneğin,
·
07:00
– 07:30 arası gelirim dendiğinde, 07:30’da hazır oluyorum,
·
Ofisten
15 dakikaya kadar çıkarız dendiğinde hiç toplanmıyorum. 30-40 dakika sonra geldiklerinde ve hadi
çıkalım dediklerinde 2-3 dakika içinde hazırlanıyorum,
·
Müşteri
randevularını Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da daha rahat (relaxed) bir şekilde
takip ediyorum, olası müşteri gecikmelerine, iptallerine hazırlıklıyım,
·
Sabah
erken saate kesinlikle randevu almıyorum, akşamüstüne de, nasıl olsa bu
saatlerdeki randevular bir şekilde iptal oluyor,
Bu
gecikmeleri sadece Kuzey Afrika ve Orta Doğu’daki iş gezilerimde
yaşamadım. Bu bölgeden gelen iş
arkadaşlarımla başka ülkelerde de tecrübelerimiz oldu. Örneğin Mısırlı bir iş arkadaşımı (genel
müdür seviyesinde) Frankfurt’ta ağırlıyordum.
Akşam yemeği için hazır olduğunu haber verdi, kaldığı Inter Continental
otelinden almamı istedi. Ben otelin
önünde bir süre bekledim, gelmeyince kaldırıma park ettim, lobiye baktım. Göremeyince odasını aradım. “Hemen geliyorum” dedi. 25 dakika sonra indiğinde, arabaya gittik ve
Almanya’daki ilk trafik cezamı yanlış park yüzünden yemiş oldum.
Yıllar
içinde çok yakın çalıştığım bazı iş arkadaşlarım benim zaman konusunda
hassasiyetimi kavradı ve beni yukarıda yazdığım satırlardan dolayı mahçup
edecek kadar titiz hareket ettiler. Ama
yine de ben NOT’un Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da geçerli bir olgu olduğunu iddia
ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder