İş amaçlı
Lübnan’a iki defa gittim. 2004 ve 2005
yıllarında. O zamanlar vize uygulaması
vardı, şu anda kaldırıldı. Gidip gelmek
çok daha kolay. Basından takip ettiğim kadarı ile, Beyrut ciddi bir turistik rota olmaya başladı. Sadece bazı popüler yazarlar değil, yurtdışında gezmeyi seven sıradan turistlerimizde artık Avrupa şehirlerine ek olarak Beyrut'a da gitmeye başladılar.
Hemen
yazmalıyım. Beyrut mutlaka ziyaret
edilmesi gereken çok güzel bir şehir.
Bir zamanlar bu şehre “Ortadoğu’nun Paris’i” denmesi boşuna değil. İstanbul’a o kadar yakın ki. Eminim gidecekler veya daha önce gitmiş
olanlar bana hak vereceklerdir. Lübnan
küçük bir ülke. Yazları Akdeniz’in
tadının çıkarılabildiği, kışın ise hemen 30-45 dakika mesafedeki dağlarda kayak
yapılabilen, 4 mevsim sahibi bir ülke.
Tarihi dokusu var. Kültür hissediliyor. Üstelik bizim de tarihimizden etkilenmiş bir kültür.
Kozmopolit
bir nufusa ve bunun getirdiği zenginlik yanısıra problemler ile de uğraşan bir
ülke. Hristiyanlar, Sunni ve Şii
Müslümanlar, Dürziler. Yıllarca iç ve
dış savaşlar ile yıpranmış ama bir bakıma olgunlaşmış bir ülke. Savaşlar sırasında birçok Lübnan’lı dünyanın
dört bir yanına yayılmışlar. Farklı
ülkelerdeki yaşam mücadeleleri Lübnan’lıları dünyanın önde gelen tüccarlarından
yapmış. Gözlemlediğim kadarı ile
Lübnan’lılar:
·
İyi
tüccarlar, çok sıkı pazarlık ediyorlar,
·
Çalışkan
ve yaratıcılar, kesinlikle girişimciler,
·
Eğitim
seviyeleri yüksek, 3-4 dil konuşuyorlar,
·
Orta
Doğu’daki batılılar,
·
Kimseye
güvenmiyorlar, kendi çıkarlarını her zaman garantiye alıyorlar,
·
Ancak
bu güvensizlik ve anlık çıkar korumacılığı onları hep kısa dönem düşünen insanlar
haline getirmiş. Yarını veya uzun vadeyi
düşünmüyorlar,
Lübnan
mutfağı çok meşhur. Dünya’nın her
köşesinde Lübnan restoranları mevcut.
Ancak ben Beyrut’taki bir akşam yemeğimi hiç unutmayacağım. Sadece çok leziz ve çok çeşitli yemekler
sunmuyorlar, insana görsel bir şölen yaşatıyorlar. O başlangıç mezeleri, salataların sunumu,
mezeler, etler derken yemeğin sonundan nefes almaya mecaliniz yokken koca
masaya 15 çeşit meyve getiriyorlar. Her
meyve kendi kabında. Benim favorim humus ve diğer mezeler.
Orta
doğu’nun meşhur sanatçıları Lübnan’dan.
Tüm bölgede yayınlanan müzik kanallarındaki şarkıcıların bir çoğu
Lübnan’lı. Örneğin Pepsi’nin
reklamlarında da tercih ettiği çok meşhur bir bayan şarkıcı vardı. Klüpler popüler, gece hayatı aktif. Suudi Arabistan gibi bir çok Arap ülkesiden turisler Beyrut'a düzenli geliyorlar. Ülke için önemli bir gelir kaynağı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder