Ürdün Orta
Doğu’daki Arap ülkeleri arasında nispeten küçük ülkelerden biri. Nüfusu yaklaşık 5 Milyon civarında. Ancak bu nüfusun ciddi bir oranı
Filistinli. Coğrafik olarak Ürdün’ün
yeri de stratejik. Filistin ile sınırı
var. Zamanında Filistin’den Ürdün’e
gelen göçmenlerin bir kısmı ülkeye adapte olmuş, iş-güç-ev sahibi
olmuşlar. Ciddi bir kısmı da hala
kamplarda işsiz-evsiz zor şartlarda yaşıyorlar.
Bu dönemde böyle bir yaşam hayret verici ve üzücü ama uluslararası medyada
genelde gündeme gelmiyor.
Ürdün İsrail ile ilk barış anlaşması yapan Arap ülkesi olduğu için ABD ve batı ülkeleri tarafından kollanıyor. ABD ile imzalanan önce QIZ (İsrailin de bir parçası olduğu) daha sonra ise FTA (Serbest Ticaret Anlaşması) bu politik tercihe dayanıyor. Irak savaşında ve sonrasında da Ürdün batılı devletlerin ve Birleşmiş Milletler gibi bazı uluslararası organizasyonların merkezi haline geldi. Irak’a giden birçok mal Ürdün’den gönderildi ve gönderilmeye devam ediyor. Irak savaşı esnasında birçok Iraklı da Ürdün’e göç etmiş. Bunların arasında çok zengin olanlarda var, fakirlerde.
Ülkenin her yerinde (sokaklarda, evlerde, her işyerinde) Ürdün kralı Abdullah’ın resimlerini görmek mümkün. Bu resimler bazen resmi dairelerde ciddi vesikalık pozlar halinde iken, bazen sokaklarda daha farklı pozlar var. Örneğin rahmetli kral Hüseyin ve mevcut kral Abdullah’in beraber oldukları, kral Abdullah’ın asker olarak pozları, kral Abdulah, karısı ve çocukları ile beraber vs. Aklıma gelmişken, böyle bir baba-oğul fotorafını da Bakü sokaklarında görmüştüm: Mevcut başkan İlhan Aliyev ve babasının rahmetli olmadan beraber bir fotorafı idi.
Kral Abdullah karizmatik bir lider. Ondan bahsetmeden Ürdün izlenimlerimi yazmak olmaz. Batıda eğitim görmüş, anadili gibi İngilizce konuşan birisi. Eşi de modern bir Arap lider eşi portresi çiziyor. Güzelliği yanısıra Arap kadının günlük hayata daha aktif katılması için çaba gösteriyor. İş arkadaşım bir sabah müşteriye giderken arabada radyo dinliyormuş. Radyo’da bir nevi “halkın sesi” programı varmış. Bağlanan Ürdün vatandaşı Kral’ı şikayet etmiş: Amman’da Kral’ın konvoyu geçerken korumaları, arayan vatandaşın kamyonetini yoldan çıkarmış – bozulan kamyonet vatandaşın iş kaybına yol açmış vs. Program yapımcısı hemen konuyu kapatmış ve hattı kesmiş. Biraz sonra ise Kral Abdullah bağlanmış ve program yapımcısına çıkışmış “neden hattı kestin” diye. “Konuyu araştıracağım. Şu an bu vatandaşa sıfır kilometre bir kamyonet veriyorum ve aracının çalışmadığı günlerdeki iş kaybını da karşılıyorum” demiş.
Ürdün’de çok Türk yatırımı veya Türk işadamı görmek mümkün değil. En azından benim gittiğim 2004-2008 yılları arasında öyle idi. Çarşı ve pazarlarda Türk marka ve malları rahatça bulunabiliyor.
Sonuç olarak Ürdün bulunduğu coğrafya da güvenli olarak kalmayı başarabilen, alt yapısı düzgün, küçük ama nispeten güzel bir Arap ülkesi. Ürdün’lü Araplar arasında Hristiyan bir azınlık mevcut ama çoğunluk Müslüman. Kara çarşaf fazla yok. Başı açık bayan oranı diğer Arap ülkelere göre yüksek. Kapatanlarda sıkma baş değil. Alkol serbest. Bulmak veya içmek problem değil.
Ürdün İsrail ile ilk barış anlaşması yapan Arap ülkesi olduğu için ABD ve batı ülkeleri tarafından kollanıyor. ABD ile imzalanan önce QIZ (İsrailin de bir parçası olduğu) daha sonra ise FTA (Serbest Ticaret Anlaşması) bu politik tercihe dayanıyor. Irak savaşında ve sonrasında da Ürdün batılı devletlerin ve Birleşmiş Milletler gibi bazı uluslararası organizasyonların merkezi haline geldi. Irak’a giden birçok mal Ürdün’den gönderildi ve gönderilmeye devam ediyor. Irak savaşı esnasında birçok Iraklı da Ürdün’e göç etmiş. Bunların arasında çok zengin olanlarda var, fakirlerde.
Ülkenin her yerinde (sokaklarda, evlerde, her işyerinde) Ürdün kralı Abdullah’ın resimlerini görmek mümkün. Bu resimler bazen resmi dairelerde ciddi vesikalık pozlar halinde iken, bazen sokaklarda daha farklı pozlar var. Örneğin rahmetli kral Hüseyin ve mevcut kral Abdullah’in beraber oldukları, kral Abdullah’ın asker olarak pozları, kral Abdulah, karısı ve çocukları ile beraber vs. Aklıma gelmişken, böyle bir baba-oğul fotorafını da Bakü sokaklarında görmüştüm: Mevcut başkan İlhan Aliyev ve babasının rahmetli olmadan beraber bir fotorafı idi.
Kral Abdullah karizmatik bir lider. Ondan bahsetmeden Ürdün izlenimlerimi yazmak olmaz. Batıda eğitim görmüş, anadili gibi İngilizce konuşan birisi. Eşi de modern bir Arap lider eşi portresi çiziyor. Güzelliği yanısıra Arap kadının günlük hayata daha aktif katılması için çaba gösteriyor. İş arkadaşım bir sabah müşteriye giderken arabada radyo dinliyormuş. Radyo’da bir nevi “halkın sesi” programı varmış. Bağlanan Ürdün vatandaşı Kral’ı şikayet etmiş: Amman’da Kral’ın konvoyu geçerken korumaları, arayan vatandaşın kamyonetini yoldan çıkarmış – bozulan kamyonet vatandaşın iş kaybına yol açmış vs. Program yapımcısı hemen konuyu kapatmış ve hattı kesmiş. Biraz sonra ise Kral Abdullah bağlanmış ve program yapımcısına çıkışmış “neden hattı kestin” diye. “Konuyu araştıracağım. Şu an bu vatandaşa sıfır kilometre bir kamyonet veriyorum ve aracının çalışmadığı günlerdeki iş kaybını da karşılıyorum” demiş.
Turistik
olarak da Ürdün’de mutlaka görülmesi gereken yerler var. En başında “Petra” sonrasında “Ölü Deniz
Kıyısı” geliyor. Ölü Deniz'de çok güzel turistik tesisler var. Yandaki fotoraf Mövenpick Otelinden, Mart 2007'de çekmişim.
Ürdün’de çok Türk yatırımı veya Türk işadamı görmek mümkün değil. En azından benim gittiğim 2004-2008 yılları arasında öyle idi. Çarşı ve pazarlarda Türk marka ve malları rahatça bulunabiliyor.
Sonuç olarak Ürdün bulunduğu coğrafya da güvenli olarak kalmayı başarabilen, alt yapısı düzgün, küçük ama nispeten güzel bir Arap ülkesi. Ürdün’lü Araplar arasında Hristiyan bir azınlık mevcut ama çoğunluk Müslüman. Kara çarşaf fazla yok. Başı açık bayan oranı diğer Arap ülkelere göre yüksek. Kapatanlarda sıkma baş değil. Alkol serbest. Bulmak veya içmek problem değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder